Popüler Müzik Kapsamında Video Klip Eleştirisi; Hande Yener "Kışkış Cinler" Şarkısı (Eleştirel yazı)

Yetmişli yıllara kadar yapılan popüler kültür araştırmalarında çoğunlukla iki kuramsal çerçeve kullanılıyordu: bunlardan ilki, kitle kültürünü aşağılayan elitist, kültür muhafazacı görüş iken, bir diğeri de genellikle Frankfurt ekolünden kaynaklanan, popüler kültürü bir kitle kültürü endüstrisi dinamiğinde anlamaya çalışan Marksçı yaklaşımdı (Tekelioğlu:169). Bu bağlamda her iki kültür anlayışı üzerinden değerlendirme yapıldığında; kitle kültürü ve popüler kültürü tanımlamak, günümüz popüler müziği ve tüketim algısı üzerine de bir değerlendirme yapmamızda yöntem olacaktır.

Popüler Kültür, Batı’da sanayileşme ve modernleşmeyle birlikte kentin kültürü olarak ortaya çıkmış, kentte gün boyunca çalışan insanlara, yorgunluklarını ve sorunlarını unutturan “gündelik hayatın kültürü” olarak kabul edilmiştir. Bu yeni düzen özellikle kitle iletişim araçlarıyla oluşturulmakta ve yaygınlaştırılmaktadır.” (Güllüoğlu:?). Kültür endüstrisi bağlamında önemli ayrıntılardan birisi kitle iletişimi sayesinde günümüz medyasının dünya çapında tüketim sektörü ekseninde şekillenmesi ve bu doğrultuda ürünler ortaya koymasıdır. Özbek bu konuyla ilgili;

…tüm dünyaya nüfuz etmiş olan popüler kültür ürünleri, diğer dünya ülkelerinde (az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler) yerel sürümleriyle tüketilme eğilimi göstermektedir…

şeklinde yorumlamaktadır.

Bu değerlendirmeler üzerinden günümüz medya-müzik sektöründe, pop müzik şarkıcısı olan ve yüksek trajlı satışa sahip Hande Yener’in “Kışkışşş” şarkısı üzerine saptamalar yapılmaya çalışılacaktır.

Video klipte kadın bedeni

Öncelikle günümüz müzik sektöründe kadın kimliği baskın bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Kadın kimliğinin metinlerde ne şekilde kullanıldığı, kadın bedeni üzerinde kurgulanan eril zihniyetle yakından ilişkilidir. Kitle iletişim araçlarının da desteklediği bu süreç, kadın imgesinin bu metinlerde cinsellikle yani bedenle eşdeğer tutulmasından kaynaklanmaktadır (Özbek:94).

Tüketim toplumunda, güzellik ve moda işbirliği içerisindededir. Belli bir güzellik tanımlaması ve kodları üzerinden tüketiciye seslenir ve buna tüketiciyi ikna eder. Bu bağlamda tüketicinin tüketimine sunulan her ürün bu tanımlama üzerinden satışa sunulur. Güzellik ilizyonu sayesinde söz konusu tanım jestlerle, mimiklerle, sahne hareketleriyle uyumlu bir bütünlük sunar.

Klipte kadın vücudu cinsellik içeren hareketlerle ve dekolteyle desteklendiği gözlemlenebilir. Bu durum danslarla daha erotik hale getirilmeye çalışılmıştır. Kliplerde, karşımıza çıkan en önemli unsurlardan birisi de idealize edilmiş vücutlara sahip, kadın ve erkek dansçıların veya mankenlerin kullanılmasıdır. İdealize edilmiş vücutlar medya kitle iletişim araçlarıyla topluma beğenisine sunulur, aynı zamanda tüketici için subliminal mesaj içerebilmektedir. Bu sayede pazarın özellikle genç tüketicisine ideal kadın ve erkek vücudu bilinç altına pompalanır ve sermayenin kâr marjı yükseltilir.

 

Bu durumu …… şöyle açıklamaktadır;

“Ticari eğlence pazarının sunduğu kültür, gençlerin duygu ve davranışlarına ayna tutması ve aynı zamanda bu tavrın yansıyabileceği bir ifade edici alan ve semboller bütünün sunması bakımından önemli bir işleve sahiptir. Gençlik kültürü, gerçek olanla imal edilmiş olanın çelişkisel karışımından oluşur: bu alan gençler için kendini ifade, ticari kuruluşlar için ise verimli bir kar alanıdır.”

Genel olarak toplumu ve özellikle gençleri tüketim toplumu tanımlarına uyacak bir kitle kültürü yaratmaya yönelik çaba sadece bununla sınırlı değildir. Örneğin klibin denizde bir tekne üzerinde ve kumsalda çekilmesi ve özellikle klibin yayınlanma tarihinin yaz dönemine denk getirilmesi gibi. Klipte mankenlerin veya şarkıcının giydiği kıyafetler (mayo, güneş gözlüğü, vs.). bu unsurlar tamamen tüketici algısı üzerine tasarlanmakta ve tüketicinin ürünü satın almasına teşvik etmekte, sektörel bir araç olarak kullanılmaktadır. Günümüzde çok yüksek bütçelerin harcandığı video klipleriyle ve sahne şovlarıyla dünyada popüler kültür ürünlerinin en büyük pasta dilimine sahip olan Amerikan müzik sektörünün baskın bir şekilde kopyalanması ve topluma sunulması özellikle doğu toplumlarında kültürel anlamda çelişkiyi de yansıtmaktadır. Nüfusunun çoğunluğunu müslüman ve muhafazakâr olarak tanımlayan günümüz Türkiye’sinde müzik medya sektöründe erotik öğelerin herhangi bir sansüre takılmadan yayınlanması ve tercih edilmesi farklı bir tartışma konusunu da ortaya koymaktadır. Bu konuyla ilgili sosyolojik bir çalışma alanı kuşkusuz bize pek çok örnek sunacaktır.

Müzikal açıdan “Kışkışşş cinler”

Ticari kaygılar sektörde neyin nasıl yapıldığı konusunda bir çelişki oluşturmaktadır. Bu bağlamda değerlendiriğildiğinde yapılan müziğin, müzikal kalitesi ve sanatsal bir altyapı taşıdığı da önemli bir tartışma konusudur. Günümüzde hızla gelişen ve geliştirilen stüdyo ortamları ve kullanılan teknik cihazlar bu işi daha da kolay hale getirebilmektedir. Bu durum müzikal anlamda hehangi bir eğitim, tecrübe ve deneyim gerektirmeden stüdyo ortamında herhangi birisinin normal şartlarda albüm yapmasını kolaylaştırcak kadar pek çok detayı ortadan kaldırmaktadır. Bu karmaşık durumun sağlamasını herhangi bir teknik destek olmadan yapılan canlı performanslarda ne kadar hüsranla sonuşlandığını görmek mümkün olabilmektedir. Şarkının müziklerinde fazlasıyla teknik unsurların yani dijital yapay müzik aletlerinin kullanıldığını görülmektedir. Örnek klibimizde de gözlemlediğimiz gibi elektronik aletlerin kullanımının fazlasıyla sıklaştığını, tüketim endüstrisinin hızlı ve seri bir şekilde dinleyiciye ve tüketiciye ulaştırmada önemli rol oynadığı ifade edilebilir. Fakat bu ifadenin, elektronik müzik aletlerinin sadece tüketim açısından kullanıldığı düşüncesini doğruması da yanlış bir yorumlama olabilmktedir.

Şarkıda söz unsurunu ele alırsak herhangi bir edebi türün içerisinde yer almadığını görmekteyiz. Söz unsuru içerisinde kullanılan “kışkış cinler” ifadesi toplumsal inanç argümanları üzerinden değerlendirebiliriz ki klip yorumlarında bu konuyla ilgili ağır eleştirilerde yapıldığını gözlemleyebiliriz. Sosyo-kültürel açıdan tamamen kendisine yabancı kalan, fakat söz unsurlarıyla kültürel anlamda argümanlar kullanarak topluma bir şekilde ulaşmayı başaran, tüketim algısını geliştiren bir sektörden bahsetmek mümkün olabilmektedir. 

Örneğimiz üzerinden gidersek sonuç itibariyle günümüz kitle kültürü ve popüler kültür yapılarının endüstriyel anlamda sunumu bütün dünyada benzerlikler göstermektedir. Özellikle Amerikan merkezli müzik yapıları, klipler, sahne gösterileri tüketim algısıyla toplumlara sunulmaktadır. Kitle iletişim araçları sayesinde yapılan ürün topluma kolaylıkla ulaşabilmekte ve yön verebilmektedir.

Yorumlar