Bağlamada Yöresel Düzenlerin İleri İcra Eğitiminde Kullanılmasının Önemi (Yayınlanmış Bildiri)

ÇOMÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü  “II. Ulusal Güzel Sanatlar Eğitimi Sempozyumu”

8-9-10 Nisan 2010, Çanakkale. 

Sedat ÇILGIN

Özet

Bağlama Türk kültürünün ve geleneksel müziğimizin en önemli halk çalgılarından biridir. Kopuzdan bağlamaya, bu halk çalgısının tarihsel gelişim sürecinde, şüphesiz ki bir çok inancın ve kültürel zenginliğin katkılarına şahit olunmuş ve bağlamaya yüklenen anlamla bu birbirinden farklı kültürlerin değer kodlarını taşıya gelmiştir. Yerel icralarda farklı çalma teknikleri geliştirilmiş ve kullanılmıştır.

                Tınılarında ve armonik yapısında bu renkliliği taşıyan Bağlama, geleneksel müziğimizin gelişim süreci içerisinde de çok önemli bir yere sahiptir. Geçmişten günümüze usta-çırak ilişkisi ile nesilden nesile aktarılan bu çok önemli halk çalgımızın eğitim sürecinde, bugün başlangıç ve ileri icra eğitiminde ki yetersizliklerden dolayı önemli sıkıntılarla karşılaşılmaktadır.

                Bağlama eğitiminde bugün yaşanan en önemli aksaklıklardan biri de ehliyetsiz kişiler tarafından yazılan bağlama metotları ve yine ehliyetsiz kişiler tarafından verilen yarı bilinçli bağlama eğitimidir.

                Bağlama eğitiminde, başlangıç aşamasında gösterilen teorik ve uygulamadaki yanlışlıklar, ileri bağlama eğitiminde, icracının eğitim süreci ile bütünleşemeyip başarılı kabul edilebilecek sonuçlara ulaşılamamasına neden olmaktadır. Bu durum icracının ileriki aşamalarda tavırsal icraya geçiş sürecinde ciddi sıkıntılarla karşılaşmasına sebep olmakta, hatta icracının enstrümanına karşı fiziki soğukluk hissetmesine kadar gitmektedir.

                Yerel müziklerimizin icrasında kullanılan tavırlı çalma tekniği ve farklı akort değişiklikleri ile elde edilen yöresel düzenlerin, ileri bağlama eğitiminde kullanılmamamsı halk çalgımızın polifonik zenginliğini köreltmekte, tek düze bir eğitim anlayışının sonucu olarak, unutulmasına neden olmaktadır.

                Bu bildiride ileri bağlama eğitimde öğretilmesi gerektiğine inanılan farklı yöresel akort düzenlerinin önemi üzerine düşünceler aktarılmış olup bu düşünceler doğrultusunda ileri bağlama eğitimine katkı sağlayacağına inanılan düşünceler sunulmuştur.

 

Anahtar Kelimeler: Bağlama, yöresel,tavır,eğitim

1. Giriş

Bu çalışmada İleri bağlama eğitiminde  öğretilmesi gerektiğine inanılan, farklı yöresel (akort) düzenlerin önemi üzerine düşünceler aktarılmış olup bu düşünceler doğrultusunda ileri bağlama eğitimine katkı sağlayacağı düşünülen öneriler sunulmuştur. Yöntem olarak araştırmda literatür taraması yapılmıştır.

Ülkemizde ileri icrada yöresel düzenlerle ilgili çok fazla araştırma yapılmadığından dolayı bu konuda ne yazıkki yazılı kaynak yok denecek kadar azdır. Bu nedenle çalışma yapılırken daha çok kişisel düşünceler ve deneyimlerden yola çıkılarar araştırma yapılmıştır.

 

1.1Bağlama Ailesi

Bağlama Türk kültürünün ve geleneksel müziğimizin en önemli halk çalgılarından biridir. Kopuzdan(M.Ö 3000) bağlamaya günümüze kadar gelen tarihi gelişim süreci içerisinde şüphesiz ki bir çok inanca ve kültürel zenginliğe şahit olmuş ve üzerinde barındırmıştır. Yerel icralarda farklı çalım teknikleri ve düzenleri geliştirilmiş, günümüze kadar deformasyona uğramadan gelmiştir. Yöresel düzenler ve tavır bağlamanın sadece müzikal boyutunu etkilemekle kalmamış Fiziki boyuttada zenginleşmesini ve gelişim göstermesini sağlamıştır.

Günümüz literatüründe Bağlama ailesi:

1.     Meydan sazı

2.     Divân sazı

3.     Tanbura (Halk arasında “uzun sap” veya “saz” ifadesi kullanılmaktadır.)

4.     Bağlama (Halk arasında “kısa sap” veya “bağlama”, bazı yörelerde “Çöğür” denilmektedir. Bazı kaynaklar ise Çöğürün farklı bir bağlama türü oldu belirtilmektedir.)

5.     Cura (Parmak cura, Üç telli)

Bağlama’nın kapasitesi ile ilgili Eke’nin Açın’dan aktardığı şu cümle anlamlıdır: Bağlamamız, dünyadaki binlerce saz arasında ilk üçe girebilen bir yapıya sahiptir. Tek başına çalınıp söylenen ve konser verebilen (Piyano, Gitar, Bağlama) saatlerce çalınıp zevkle dinlenebilen üç sazdan biridir (EKE….?AÇIN 2005 s.45)

1.2.Bağlama Eğitimi

Öncelikle bugün Bağlama eğitiminde en önemli sorunlardan biri de ileri eğitim safhasında halk çalgımızın karakteristik yapısını ortaya koyan “Yöresel tavırların ve düzenlerin” üzerinde gerektiği kadar durulmamasıdır. Geçmişten günümüze usta-çırak ilişkisi ile nesilden nesile taşınan bu çok önemli halk çalgımız, bugün başlangıç ve ileri icra eğitiminde önemli sıkıntılar yaşamaktadır.

Bağlama eğitiminde, başlangıç aşamasında gösterilen teorik ve uygulamadaki yetersizlikler, ileri bağlama eğitiminde, icracının daha önceki eğitim süreci ile bütünleşemeyip,  sonuca ulaşamamasına neden olmaktadır. Bu durum icracının ileriki aşamalarda tavırsal icraya  geçiş sürecinde ciddi sıkıntılarla karşılaşmasına sebep olmakta,  hatta icracının enstrumanına karşı  fiziki soğukluk  hissetmesine kadar gidebilmektedir. ‘Tavır’ bağlamanın karakteristik yapısını ortaya koyan en önemli icra tekniğidir.

 Bağlama fiziki açıdan acelite kapasitesi geniş,  polifonik bir çalgımızdır.  ‘Polifoni, en genel yaklaşımla, aynı anda birkaç sesin bir arada duyulmasını ifade eder. Bu anlamda bağlama, polifonik bir çalgıdır (Öztürk 2006 b:2)

Bu çok eski kültür çalgımız,  Anadolu coğrafyası üzerinde kullanım yaygınlığı sayesinde çok farklı çalım teknikleri ve farklı düzenleri (akort) üzerinde fazlasıyla barındırmaktadır. İleri bağlama icrasında en önemli teknik şüphesiz tavırlı çalım tekniğidir. Tavır bir bağlama icracısının virtüözite göstergesidir.

Tavır, özü itibariyle, geleneksel icranın tüm inceliklerini kapsayan, teknik bir kavramdır. Bağlama icrası açısından ele alındığında, çalınan ezgi ya da türkünün icrası için kullanılan tüm teknikleri ifade eder. Bu anlamda tezeneyi nasıl tuttuğunuzdan başlayarak, tezeneyi nasıl vurduğunuz, telleri nasıl kullandığınız, parmaklarınızı perdelere nasıl bastığınız vb önem kazanmaktadır. Bu uygulamalardaki karakteristik yönler ise, tavır dediğimiz kavramı ortaya çıkarır.  Bağlama çalan biri için tavrın anlamı, sağ ve sol elde uyguladığı ve yerel repertuar üzerindeki hakimiyetini sergilemekte sıkça başvurduğu karakteristik teknikler demektir.(Öztürk)

2.Bulgular ve Yorum

Bu bölümde araştırmanın içeriği ve bugüne kadar bu konuda yapılmış olan çalışmalar üzerinde durulup  karşımıza çıkan problem ile ilgili düşünceler aktarılacaktır.

2.1. Bağlama Eğitiminde Yöresel Düzenlerin Kullanılmasının Önemi

İleri eğitim sürecinde yapılan en önemli yetersizliklerden biride yöresel düzenlerin (farklı akort sistemleri) üzerinde yeteri kadar durulmamasıdır. Yukarıdada belirtildiği gibi tavır eğitim sürecinde icracının yeterlilik kriteridir. Yöresel düzenler ‘tavır’ kavramının tamamlayıcısıdır. Bağlama gibi binlerce yılın kültürel zenginliğini ve mirasını üzerinde muhafaza eden çok önemli bir halk çalgısının kimliği ve karakterinin anlaşılabilmesi için,  kusursuz icrada gerekli görülen yöresel düzenlerin, çalgı üzerine fazlasıyla tatbik edilmesi ve ileri eğitim safhasının her aşamasında kullanılması gerekliliğini görmekteyiz.

2.2.Bağlamada Yöresel Düzenler

Bağlama ailesinin, önemli fertlerinden Tambura’nın (Halk dilinde Uzun Sap Bağlama) 1. 2. ve 3. Telin akordu değiştirilerek elde edilen yöresel düzenlerin şematik dizilişi…

 

 

TANBURA’DA 3. TELİN AKORDU DEĞİŞTİRİLEREK ELDE EDİLEN DÜZENLER

 

1. Tel         

2. Tel

3. Tel

DÜZENLER

LA

RE

LA

YEKSANİ (SÜRMELİ) Karar perdesi “La”

LA

RE

SOL

BOZUK (kara düzen), (la,sol ve re perdelerinde transpoze icra edilir) Karar perdesi “La”

La,Re

RE

SOL

KEMENÇE (Kemençe düzeni, BOZUK düzenle aynı akorttadır sadece 1. teldeki üçlü guruptan ortadaki tel pest “RE” sesine düşürülür.)

LA

RE

FA(diyez) 

MİSKET,  Karar perdesi “Fa diyez”

LA

RE

FA

MÜSTEZAT-FA,  Karar perdesi “Fa”

LA

RE

BAĞLAMA (Kısa sap Bağlama) Karar perdesi “La”

LA

RE

RE

HÜDAYDA (MÜS. Re veya KÜTAHYA) Karar perdesi “Re”

                         

 

TANBURA’DA 2. TELİN AKORDU DEĞİŞTİRİLEREK ELDE EDİLEN DÜZENLER

 

1. Tel         

2. Tel

3. Tel

DÜZENLER

LA

LA

SOL

ABDAL (Bozlak yörede bozuk düzen olarakta kullanılmaktadır ) Karar perdesi “La”

LA

SOL

ACEM

LA

DO

SOL

MÜSTEZAT_DO

                 

 

 

TANBURA’DA 2. VE 3. TELİN AKORDU DEĞİŞTİRİLEREK ELDE EDİLEN DÜZENLER

 

1. Tel          

2. Tel

3. Tel

DÜZENLER

LA                           

DO

LA

SABAH-İ (Sabah-i düzeni bazı kaynaklarda do müstezat olarak verilmiştir.) Karar perdesi “La”

LA

LA

RE

UMMİ       Karar perdesi “La”

LA

SOL

SOL

ÇÖĞÜR

LA

LA

KAYSERİ-TAR

 

Müstezat; a) Türk halk müziğinde makam

                   b) Türk halk müziğinde bir bağlama düzeni usta düzeni olarak da bilinir müstezat makamıyla yazılmış eserler bu düzenle seslendirilir. Alt telin akordu ana düzendeki gibi kalmak koşuluyla (Sözer 1996:490)

a)     orta tel = DO , üst tel = LA

b)     orta tel = Si bemol , üst tel = FA

c)     orta tel = Si bemol , üst tel = SOL

ikinci ve üçüncü düzenler daha çok kayseri yöresinde uygulanır. 

 

3.Sonuç

İcracı, icra edeceği eseri sergilerken, eserin yöresini, yöreyle ilgili tavrı ve hangi düzende notaya alındığını göz önünde bulundurmalıdır.

İcracı eseri deşifre sürecinde, eseri tanımak hafızasına almak kaydıyla düz bir çalım tekniği kullanır. İleriki aşamada icracı eserin yöresel tavrını ve hangi ses üzerinden notaya alındığını göz önünde bulundurmalı, akort değişikliğini gerçekleştirmeli ve eseri yeniden icra etmelidir. Ancak o zaman icra edilen eserin karakteristik özelleğini, yöre tavrının net bir şekilde ifade edildiğini, aynı zamanda icracının çalgısı üzerindeki hakimiyetini ve gelişimini gözlemleye biliriz. Çünkü:

1.     Yöresel düzenler icracının bağlama üzerindeki hakimiyetini geliştirir ve perde hakimiyetini sağlar.

2.     Eserlerin rahatlıkla farklı karar perdelerine transpozisyonunu sağlar.

3.     Yöresel düzenler üzerinden etütsel çalışmalar yapılması, icracıya fiziki yeterlilik, estetik, yöresel tekniklere hakimiyet ve virtüözite icra yeteneği kazandırır.

Bugün ileri bağlama eğitimi için gerekli metotsal çalışmaların yetersizliği önemli bir sorundur. Yazılan metodların (incelenen metodların sadece bir kısmı) sadece başlangıç aşaması için yeterli olabileceğini, ileri aşamaya yönelik özellikle yöresel tavırların bahsi bile geçmediğini görmekteyiz. Bugün ileri bağlama eğitiminde izlenmesi gereken en önemli yöntem yöresel düzenlerin icracıya etütsel çalışmalarla tatbik edilmesi ve yöresel kavramının teorik kaynaklar ve işitsel çalışmalarla icracıya anlatılmasıdır. İleri Bağlama eğitiminde uygulanacak yöntem icracının çalgısının kimliğini ve karakterini tanıması demektir. Teşekkürler.

Kaynakça

 

SÖZER, V. (1996)Müzik Ansiklopedisi, Remzi Kitapevi, İstanbul

ÖZTÜRK, O.M. Anadolu Yerel Müziklerinde Geleneksel İcranın Vazgeçilmez Unsurlarından Biri Olarak ‘Tavır’ Kavramı Üzerine, (www.muzikeğitimcileri.net)

ERSOY,İ.Türkiye’de Uluslaşma Sürecinde Bir Simge Olarak ‘Bağlama’ (www.muzikeğitimcileri.net)

KURT, İ.(1989)Bağlamada Düzen ve Pozisyonlar , Pan Yayıncılık, İstanbul.

AY, G.(1999) Folklor (Halkbilim) Genel Bilgiler - Oyun – Müzik, Pan Yayıncılık, İstanbul.

SAĞ, A.- ERZİNCAN, E. (2009) Bağlama metodu, Pan Yayıncılık, İstanbul.

Yorumlar