Bursa Gezek Geleneğinde Kültürel Kimlik Unsurları (Yayınlanmış Bildiri)


                              
                                     Anadolu’da Sohbet Gelenekleri ve Yaren Sempozyumu

                                                                    2-4 Nisan 2016


            Özlem DOĞUŞ VARLI

            Sedat ÇILGIN

 

 

            Anadolu’da “geleneksel sohbet ortamları” genel başlığı altında inceleyeceğimiz Gezek kültürünün ortaya çıkışı ve biçimlenişi açısından diğer sohbet biçimlerine benzerlik göstermesinin yanı sıra farklılık arz ettiği de görülür.  Tarihsel süreç içerisinde incelendiğinde kimi kaynaklara göre Orta Asya’ya, kimi kaynaklara göre ise Selçuklular’a kadar uzanır. “Saz başlar, söz biter” ilkesinin hakim olduğu söz konusu sazlı-sözlü toplantılar,  belli meslek gruplarından olan bireylerin haftada bir yapmış olduğu geleneksel faaliyetler arasında yer almaktadır. Gündelik hayatın meselelerinden uzak ve belli bir düzen içerisinde organize edilen gezek geleneğinin Bursa ‘da ayrı bir içeriğe sahip olduğu görülür. Kütahya, Afyon-Sandıklı gibi yakın illerde oluş biçimi ve müzikal unsurları açısından farklılık arz eden Bursa gezekleri, özellikle şehir merkezine ait bir yapı olarak çıkar karşımıza. Ayrıca tüm sohbet gelenekleri gibi yalnızca erkekler arasında olan bir faaliyet olması, hatta kimi yerlerde kadınların girmesinin yasak olduğu geleneksel sohbet ortamlarının bu yapısı Bursa gezekleri özelinde ayrıca üzerinde durulacak husustur. Katılımcı gözlem yoluyla incelediğimiz Bursa gezeklerinin,  geçmiş ve bugün  arasında düzenlenme farkları, kullanılan çalgılar ve repertuar  yeniden inşa yaklaşımı ve kültürel kimlik unsurları çerçevesinde irdelenmiştir.

 

Anahtar Kelimeler: Gezek, Bursa, Yeniden İnşa, Kültürel Kimlik.

  

Giriş

Anadolu’da “geleneksel sohbet ortamları” genel başlığı altında inceleyeceğimiz Gezek kültürünün ortaya çıkış ve biçimleniş açısından diğer sohbet biçimlerine benzerlik göstermesinin yanı sıra farklılık arz ettiği de görülür.  Tarihsel süreç içerisinde incelendiğinde kimi kaynaklar göre Orta Asya’ya kadar uzanan “gezek” kültürü kimi kaynaklara göre ise Selçuklular’a kadar uzandığı iddia edilir. Günümüzde  “saz başlar, söz biter” ilkesi,  gezek toplantılarında müzik unsurunun sohbetin merkezinde olduğunu vurgular niteliktedir. Tarihsel süreç içerisinde uygulama biçimlerinde az da olsa meydana gelen değişimlerin yanı sıra sembolik olarak sürdürülen unsurlara dikkat çektiğimiz çalışmada, Bursa’daki gezek kültürünün barındırdığı kültürel kimlik unsurları belirleyici özelliktedir. Geleneksel olarak sürdürülen gezeklerin yanı sıra sahnelenen, içeriği değişen gezek toplulukları da bulunmaktadır. Söz konusu eklemlenme ve değişimlerden ayrıca bahsedilecektir.

 

Çalışmanın Metodolojisi ve Amacı

Anadolu’nun çeşitli yerlerinde müzikli sohbet ortamlarından birisi olan gezeklerin Afyon-Merkez, Sandıklı, Kütahya gibi illerin dışında Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olan Bursa şehrine özgü bir yapı ortaya koymasından dolayı, söz konusu farklılığın altını çizmek amaçlanmış olup, katılımcı gözlem yöntemin yanı sıra tarihsel metodoloji ve etnografik incelemelerin yanı sıra, sözlü tarih yöntemi kullanılmıştır.  

 

Bursa Gezeklerini Tanımlamak

Anadolu sohbet geleneği kapsamında Bursa gezek geleneğinin tanımlanması ve tanımın yapılması bu doğrultuda gezek geleneğinin kültürel aktarımlarını ve kimlik unsurlarını doğru tahlil etmemizi sağlayabilecektir. “Tanımlama, tanımlanan şeyi tanımlandığı çerçevede hareket ettiren temel işleviyle incelemeciye büyük kolaylık sağlar. Bu anlamda “tanımlayanın kendi perspektifi kısa ve yoğun bir biçimde aktarmak için kullandığı bir araç” olan tanım, bilimsel inceleme denilen çalışmanın ilk elde olmazsa olmaz koşulunu yerine getirmiş olur” (Erol 2001:73). Bu bağlamda gezek geleneğin tanımlamamız, kültürel kimlik unsurlarının doğru bir şekilde tahlil edilmesinde kolaylık sağlayacaktır. Gezek kelime anlamı itibariyle Kaşgarlı Mahmud’un Divan-ı Lügatüt Türk isimli eserinde şöyle tanımlanmaktadır (TDK 1939); Kezik: “Bir işte nöbet gezmek” anlamındadır. Gezek ülkemizde içerisinde geniş anlamları barındıran bir kelimedir. Bunun en güzel örneklerini Türkiye’de Halk Ağzından Derleme sözlüğü isimli çalışmada görüyoruz (TDK 1963). “Gezek,  Ahilik gibi toplumsal teşkilatlardan büyük ölçüde etkilenmiştir. Gezek kültürü Anadolu’da coğrafi ve kültürel özelliklerine göre isimler almıştır. Gezek; Balıkesir’de Barana, Gaziantep, Urfa’da Sıra Geceleri, Çankırı ve Simav’da Yaren Geceleri, Isparta ve Akşehir’de Keyf, Keşik, Afyonkarahisar ve Sandıklı’da Gezek-ferfene ismiyle bilinmektedir. Bursa gezeklerinin  tanımını bu bağlamda yapmaya çalırsak geçmiş ve gelecek arasında bir kültür köprüsü oluşturarak, temelinde Türk Müziği olmakla birlikte örf, adet ve geleneklerin yaşatılması amacıyla, birbirlerini tanıyan ve seven insanların, yaş ve meslek farkı gözetmeden, periyodik olarak belli zamanlarda bir ‘Gezek’ üyesinin evinde toplanıp, belirlenmiş kurallar çerçevesinde icra ettikleri, sazlı, sözlü, kültürel sohbetli ve ikramlı sohbet ortamlarıdır diyebiliriz. 

 

 

 

 

Bursa Gezeklerinin İşleyişi

 

Diğer bölgelerdeki gezeklerden müzikal anlamda farklılık arz eden Bursa gezekleri, özellikle esnaf, memur, işçi, emekli fertlerin sohbet için bir araya geldikleri ortamlar olmalarıyla, toplumsal yaşantı içerisinde eğlence, dayanışma ihtiyaçlarının giderildiği düzenlenmiş bir rituel şeklinde vücud bulur. Günümüzde eğlence kültürü anlayışı değişmiş olsa dahi geçmiş zamanlara öykünme ve dayanışma önemli noktada yer alır. Topluluğun bireyleri bir yandan eğlenirken bir şeyler öğrenirken, diğer yandan birbirlerinin durumlarını takip ederler, ve günlük hayatlarında da alışverişlerini de kendi aralarında yapamaya dikkat ederler. 

 

 

Gezek toplantısı belirlenen gün ve saatte , daha önce belirlenmiş gezek üyesinin evinde düzenlenmeye başlar. Bu noktada “Gezek feneri” tarihsel olanla bugünü birleştiren sembolik unsurlardan birisi olarak çıkar karşımıza. Özellikle kırmızı renk olan fener gezeğin yapılacağı evin önüne asılır. Farklı renklerde fenerler de kullanılmıştır. Böylelikle herkes gezeğin yapılacağı evi görmüş olur bu aynı zamanda bir gurur kaynağıdır. Fener adı altında üzerinde gezek yazılan ışıklı tabelalar da kullanılmıştır. Gezek evine gelen konuklar hal hatır sorup kahvelerini içerken mekan da organize edilir. Tüm üyeler geldikten sonra (genelde üye sayısı 41 ile sınırlandırılır. Ancak günümüzde durum farklıdır), daha önce belirlenen makamda “Meydan Faslı” başlatılır. Öncelikle peşrev ve ardından saz semaisi ile başlayan fasıl klasik fasıl uslübuna gore biçimlenmeye başlar. Anlaşılacağı üzere gezek üyesi olamak için bir çalgı icra edebilmek veya söyleyebilmek zorunludur. Meydan faslı bitince ikinci bölüme geçilmeden yiyecekler ikram edilir. İkinci bölüm ise solistler geçidi şeklindedir. Geçiş taksimlerinin ardından ilk soloyu ev sahibi üyenin yapması gerekir. Sololar arasında şiirler okunur, fıkralar anlatılır. En sonunda ise:

 

Gezeğimiz burada sonuna erdi.

Kalmadı kimsenin içinde derdi.

Geceniz hayırlı olsun baylar bayanlar.

Bursa …….. Gezeği sizi selamlar

 

şeklinde söylenen son sözlerle  Gezek sona erer. Ve gezek başı tarafından bir sonraki hafta hangi üyenin evinde yapılacağı ile kimi zaman kura, kimi zaman ise gönüllükle belirlenir. Aynı zamanda müzikal sohbetin hangi makamda olacağı da belirlenir. Gezek sırasında kullanılan çalgılar ud, kanun, bendir, klarine, klasik kemençe gibi çalgılardır. Dolayısıyla yukarıda değindiğimiz üzere Bursa gezeklerinde diğer bölgelerdeki gezeklerden farklı olarak Klasik Türk Müziği (Türk Sanat Müziği) eserleri seslendirilir. Bu farklılık Bursa gezeklerinin kente özgü olduğu, ve Osmanlı sarayının Bursa’nın müzik yaşantısına geçmişten bugüne etkisi şeklinde yorumlanabilir ki bu noktada kültürel kimlik unsurlarının dışa vurumu da söz konusudur. 

 

Gezeklerde her hafta üyelerden belli miktarda para toplanır. 41 hafta sonunda toplanan paralarla birlikte belirlenen bir tatil yerine gidilir ve orada da “dış gezek” adı verilen sohbet yapılır. 

 

 

 

Gezeklere gezek üyelerinin davetlileri de katılabilmektedir. Ancak tüm davranışlardan kişiyi getiren üye sorumlu tutulmaktadır. Konukların da eşlik edebilmesi için icra edilecek eserlerin nota ve sözleri konuklara verilir.  Geçmişte gezeklerde kadınların yer alması mümkün değilken sonraları gezek üyeleri sohbetlere eşleriyle katılmaya başlamışlardır. Ancak kadınlar üye konumunda olamazlar, dinleyici ve yemek ikramı göreviyle gezekler içerisinde yer alabilmektedirler. Günümüzde ise sahnelere taşınan temsili gezeklerde kadın sazendeler dahi bulunabilmektedir. 

 

Müzik Okulu Olarak BursaGezekleri

 

Bursa’da gezekler geçmişten bugüne bir çok saz ve ses santçılarının yetişme yeri olma özelliğiyle okul olma özelliğini de taşırlar. Mahmut R. Gazimihal, 1943  yılında basılan  Bursa'da Musiki adlı kitabında,  ilk gezek'in üyelerini şu şekilde sıralar: Dr. Münir Halil Brem (keman), Eczacı Ahmet Tevfik Öber (tanbur), Mevlevihane Neyzenbaşısı Muhtar Dede (ney), 

Âmâ Adnan (ut) ve H. Kemal Uzunesmen (hanende) şeklindedir. Dönemin en önemli müzisyenleri olmaları, gezekler içerisinde öğrenci yetiştirmiş olmaları Bursa gezeklerin kültür taşıyıcı ortamlarının yanı sıra aktarım merkezleri konumunda olduklarını göstermektedir. İsimleri en çok bilinen gezeklerde; Bursa Dostlar Gezeği, Yeşil Bursa Sevgi Gezeği, Yeşil Bursa Dostlar Gezeği, Tahtakale Gezeği, İpekyolu Gezeği yetişen Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Kutlu Payaslı, Erdinç Çelikkol gibi isimler de en iyi örnekler arasındadırlar.

 

Sonuç: Bursa Gezeklerini Günümüz Algısıyla Yeniden Tanımlamak

 

Yukarıda yer alan gezek tanımlamalardan yola çıkarsak geçmişte “Gezek” boş zamanları değerlendirilerek sosyal-kültürel, ekonomik dayanışma ve yardımlaşmayı pekiştirmek, arkadaşlık duygularını canlandırmak gibi önemli sosyal görevleri de üstlenmektedir. Tarihten bu yana önemli misyonlar edindiğini gözlemlediğimiz gezek geleneği, ülkemizin farklı bölgelerinde farklı misyonlarla karşımıza çıkmaktadır. Benzer biçimde farklı bölgelerde sosyal yardımlaşma ve kültürel aktarımın devam etmesi hususunda önemli bir misyon edinmiş olan gezek geleneği farklı içeriklerle de karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan ilki dini içerikli  yapıdadır. Yaklaşık olarak on beş yıldır varlığını sürdüren Bursa Tasavvuf Gezeği, adından da anlaşılacağı üzere dini içerikte cereyan eder. Kuran-ı  Kerim ayetleriyle başlayan tasavvuf gezeklerinde enstrüman kullanımı diğer Bursa gezeklerinde olduğu gibi olup, ayrıca ney çalgısı da dahil edilmiştir. Ancak bu gezek her hafta farklı bir üyenin evinde yapılmaz. Sabit olarak belirlenen “Türk Sanat Müziği Sevenler Derneği” salonunda her hafta cuma akşamı yapılmaktadır. Gezek üyelerin istekleri doğrultusunda, yasin-i şerif okuma gibi ölüm yıldönümleri, kırkı, yedisi şeklinde dini merasim haline dönüşür. İçerik değişse de “gezek” adının kullanılması dikkat çekicidir. Bir nevi toplanma, bir araya gelme ortamı olan gezekler, günümüz yaşam biçimi ve algısına göre arkaik kalmış olsa da, topluluk ihtiyaçlarına göre yeni içeriklerin eklemlenmesi kaçınılmaz olmaktadır. Dolayısıyla gezekler gibi  “cemaatsel yaşam, bu arketipin(modası geçmiş) modern-geleneksel bağlamında, gelenekseli temsil eden kısmı olarak, moderni açıklamanın bir aynası gibi kullanılmıştır.”(Yelken 1999:56)

 

Böylelikle geleneğin devamı, kültürel mirasın aktarımı ve tarihten bu yana küçük veya büyük topluluklar içerisinde sosyalleşme sosyal yardımlaşma bakımından “Gezek”lerin özellikli ve ayrıcalıklı kılınması, farklı bağlamlarda, ancak gezeklerin kültürel kimlik özellikleriyle donatılan yeni alanlar çıkartır karşımıza. Çünkü “gelenek zamanın özel bir görünümünü sahiplenir/sahip olduğunu iddia eder, ama aynı iddiayı mekan için de yapma eğilimindedir. Ayrıcalıklı mekan, geleneksel inanışların ve uygulamaların farklılıklarını sağlayan/devam ettiren şeydir. Gelenek daima köken ve merkezi yerleri bağlamlarında kök salmıştır” (Giddens, 1994). Gezekler bu manada ayrıcalıklı mekanlardır. Hatta gelenekte kadın gezek üyeleri olmamasına ragmen 2016 yılı itibariyle kurulan “Bursa Kadın Gezekleri” topluluğu, gezek uygulamalarını kısmen sahneleyerek, gezek geleneğini her ne kadar tarihsel bağlamında uzaklaştırsa da, toplu şekilde çalıp söyleme ve bir dizi ritual sıralaması ile yapılan etkinliği “gezek” olarak isimlendirebilmektedirler. Bu durum aynı zamanda geleneğin özel bir görünüme bürünmesiyle açıklanabilir. Aynı şekilde gezek kültürünün yeniden inşası ile içerik değişimini  de açıklar niteliktedir. 

Söz konusu tüm değişim ve eklenmelere, Bursa gezeklerinin içinde yer alan kent kökenli bireylerin müzik seçimleriyle dahi yapılandırdıkları “toplanma mekanı”n daki seçkinciliğin günümüz uygulamaları ile yapıbozumuna tanık olunmaktadır. Ancak gelenek sahnelenerek dahi, mekan farklılığı üzerine yeniden inşa modeli olarak yaşamaya devam etmesi şüphe edilmeyecek bir konudur. 

 

KAYNAKÇA

 

Erol, Ayhan. (2003). Popüler Müziği Anlamak. İstanbul: Bağlam Yayınları.

 

Gazimihal, Mahmud Ragıp. (1943). Bursa’da Musiki, Bursa : Yeni Basımevi.

 

Türk Dil Kurumu Yayınları. (1939) . “Kezik”, C.1 Ankara.

 

Türkiye’de Halk Ağzından Derleme sözlüğü. (1963) “Gezek Maddesi”,  c.2, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. 

 

Yelken, Ramazan. (1999). Cemaatin Dönüsümü, Vadi Yayınları.

 

 

Yorumlar